Tercüme ve Tercüme Çeşitleri
Tercüme, Arapçadaki “receme” şeklindeki fiilin mastar almış hali olan “terecemetün” kelimesinin dilimize yani Türkçeye uyarlanmış halidir ve “Mevcut bir dilde anlam kazanmış olan bir kelimenin, diğer dildeki anlamını bulma işlemidir” şeklinde tanımlanabilmektedir. Daha geniş ve anlaşılır bir ifade ile tercüme, bir dilde ifade edilmek istenen duygu ve düşüncenin başka bir hedef dildeki karşılığını bulmak anlamına gelmektedir. Tercümenin Türkçedeki sözlük anlamı “sözlü çeviri” olarak bilinmektedir. Ancak tercümeyi yalnızca söz ile kısıtlamak doğru değildir. Çünkü sözlü tercüme yapılabileceği gibi, yazılı tercüme de yapılabilmektedir.
İnsanlar, geçmiş yıllardan günümüze varıncaya kadar on binlerce dil icat etmişlerdir. Çünkü dil, iletişimin ilk ve en gerekli yoludur. Ancak savaşlar, göçler, antlaşmalar konuşulan farklı dillerin temel sorununu ortaya çıkarmıştır; “iletişim kuramamak”. Çünkü insanların iletişim kurabilmeleri için ilk olarak birbirlerini anlamaları gereklidir. Yani bir kişinin kurduğu cümle, onu anlayan biri olduğu müddetçe anlamlıdır. En anlamlı cümle bile, karşı taraftaki anlamadığı sürece anlamsızdır. Bu nedenledir ki tercümenin insanlar açısından önemi oldukça fazladır.
Tercüme Türleri Nelerdir?
Günlük hayatta bile sürekli olarak kullanılan tercümenin birçok türü vardır. Diyalog çevirisi, Ardıl Çeviri, Simültane çeviri bahsi geçen tercüme türlerinin başlıcalarıdır.
Diyalog Çeviri, belirli bir ortama bağlı kalmadan; her an ve her yerde karşımıza çıkabilecek olan bir çeviri türüdür. Bu çeviri türü altında yapılan çeviri, iki veya daha fazla kişinin karşılıklı konuşmaları esnasında gerçekleştirilmektedir. Yani adından da anlaşabileceği üzere diyalog çeviri, karşılıklı diyalogda bulunan iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşmalarını çevirmek anlamına gelmektedir. Özü itibari ile biraz riskli bir çeviri türü olduğunu bu sebeple de dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu söylemekte fayda vardır.
Çeviri yapacak kişiye “tercüman” denir. Tercümanın doğru bir şekilde çeviri yapması için diyalogda bulunan kişilerin daha yavaş konuşmaları ve kısa kısa cümle kurmaları gereklidir. Aksi takdirde yani hem hızlı konuşmaları hem de uzun cümle kurmaları halinde tercüman hem konuşanları yakalayamayacak hem de cümleler uzun olduğu için söylenenleri hatırlayamayacaktır. Bu da karşılık söylenmek isteyen “asıl” düşünceler yerine, yanlış ve kopuk cümlelerin iletilmesine neden olacaktır.
İletişim kopukluğu da, yanlış iletişim de oldukça risklidir. Diyalog tercüme ederken, tercümana da bazı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle, tercüme yapacak olan kişi, diğer konuşmacılar ile eşit koşullarda bulunmalıdır. Yani örneğin konuşmacılar bir masa etrafında oturmuşlarsa, tercüman da aynı masada oturmalıdır ki, birebir iletişim kurabilsin. Daha sonra, tercüman ara ara sohbeti bölebilmeli, sırası ile başka konuşmacılara söz hakkı verebilmelidir. Bu, anlaşılmayan ya da önemli olduğu halde üzerinde durulmayan noktaları açığa kavuşturmak için gereklidir.
Ardıl Çeviri
Ardıl Çeviri, daha çok resmi ortamlarda yapılan çeviri türüdür. Diyalog çevirisinde olduğu gibi kısa konuşmalar yoktur. Konuşmacıların her biri ortalama 5-6 dakikalık bir konuşma yapmaktadır, öyle ki yapacağı konuşmaları bir metin üzerinden okuyanlar bile vardır. 5-6 dakikayı geçen konuşmalarda ise konuşmacılar çeviri için bir süre ara vermektedir. Ardıl çeviri yapan çevirmenlerin işi oldukça zordur. Çünkü 5-6 dakikalık bir konuşmanın yalnızca en önemli kısımlarını not alma imkanları vardır. Bu da geri kalan konuşmanın tamamını akıllarında tutmaları gerektiği anlamına gelmektedir. Bu çeviri türünün diyalog konuşması yapılan hemen her ortamda yapılması mümkündür ancak genel olarak konferans ya da diplomatik temas gibi ortamlarda yapıldığını bilmekte fayda vardır.
Simültane Çeviri
Simültane Çeviri- diğer adı ile eş zamanlı çeviri – belki de en çok zorlayan çeviri türüdür. Çünkü bu çeviri, asıl konuşma ile aynı anda yani eş zamanlı yapılmaktadır. Varsayalım ki uluslar arası organizasyonlarda çok önemli bir kişi çıkıp konuşma yapıyor. Bahsi geçen kişi konuşmasını yaparken, uzman çevirmen de aynı zamanda istenilen dile çeviri yapıyor. Yani tercüman anlık çeviri yapıyor.
Simültane çeviriyi bu kadar zor yapan şey, yalnızca eş zamanlı yapılıyor olması değildir. Çünkü tercüme edecek kişinin aynı zamanda konuşmacının jest, mimik ve ses tonunu gözlemleyerek bir nevi taklit etmesi gereklidir. Çünkü bu çeviride istenilen duyguyu verebilmek de önemlidir.
Simültane çeviri, yukarıda da bahsedilmiş olduğu gibi daha çok uluslar arası platformlarda ya da bu platformlara denk organizasyonlarda gerçekleştirilmektedir. Bu çeviri, dinleyicilere bir kulaklık yardımı ile dinletilmektedir. Bazı durumlarda konuşma metni tercüme yapacak olan kişiye, yani tercümana konuşma öncesi verilebilmektedir. Bu, tercüman açısından oldukça kolaylaştırıcıdır ancak genelde böyle bir durum olmadığını söylemekte de fayda vardır. Ayrıca bir çevirmen en fazla 40 dakika simültane çeviri yapabilmektedir. Bu belki de çevirinin zorluğunu göz önüne seren en net detaydır. Yine bu sebeple bu tür organizasyonlarda genellikle 2 ya da 3 çevirmen bulundurulmaktadır.
Çevirinin sadece bunlar ile sınırlı olmadığını, birçok türünün olduğunu ve her türünün kendi içerisinde gerekliliklerinin bulunduğunu eklemekte fayda vardır. Çünkü çeviri, hassas bir işlemdir. Bu sebeple çeviri yapacak olan kişilerin uzman çevirmen veya çevirmen bürolarından seçilmeleri gereklidir. Ayrıca çeviri yapacak olan uzmanın çeviri konusuna yatkınlığı da oldukça önemlidir. Çünkü bazı durumlarda hukuki çeviri dendiğinde rakip tanımayan çevirmenler, konu teknik çeviri olunca terimlerden dolayı sıralama kaybetmektedir. Bu sebeple bir tercüman ile anlaşmadan önce konu ve detayları hakkında bilgi vermek oldukça önemlidir.